- dinlenme
- тәнәфес; ял
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
dinlenme — 1. is. Dinlenmek işi, istirahat Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim. A. Haşim Birleşik Sözler dinlenme kampı dinlenme salonu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dinlenme yapmak 2. Dinlenmek (II) işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinlenme kampı — is. Kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri, kamp Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinlenme yapmak — istirahat etmek, dinlenmek, yorgunluk çıkarmak Şoför ve muavini, üstleri yağ ve toprak içinde, yüzlerinde siyah terler damlayarak bir kenara oturup uzunca bir dinlenme yapıyorlardı. Sabahattin Ali … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinlenme salonu — is. İstirahat etmek, dinlenmek için ayrılmış salon … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyku durak yok — dinlenme imkânı yok … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyku nedir bilmeden — dinlenme imkânı bulamadan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tun — dinlenme, dölenme III, 137 kadının ilk çocuğu; kadının ilk kocası III, 137 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
CÂY-I KARAR — Dinlenme, durma yeri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamp — is., Fr. camp 1) Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım. H. Taner 2) Bu yerde konaklama Kamp hayatı. 3) Kurum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENEFFÜS — (Nefes. den) Nefes, soluk alma. Dinlenme. * Tan yeri ağarma. * Deniz suyunun sahile vurması. * Üfürmek. * Okullarda ders araları verilen dinlenme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük